Ekonomistler enflasyon sunumunu ‘daha gerçekçi ve güçlü’ buluyor
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işın Çelebi: Merkez Bankası Başkanı çok rasyonel ve gerçekçi bir analiz yaptı. Belirsizlik ortamını azalttı. Fed Başkanı’nın gerçekçi analizine bakıldığında Gaye Erkan’ın da aynı doğrultuda rasyonel bir analiz yaptığını söyleyebiliriz. Sonraki adımları sabırsızlıkla bekliyoruz. Bunun uluslararası piyasalarda makul bir güven ortamı sağlayacağı kanaatindeyim.
Ekonomist Mahfi Eğilmez: Merkez Bankası yılsonu TÜFE enflasyon varsayımını %22,3’ten %58’e yükseltti. Enflasyon %58 olursa, memur ve emeklilere yapılan %25’lik zam ve kiralardaki %25’lik sınır ne kadar olacak?
Merkez Bankası Eski Başekonomisti Hakan Kara:Yapılan analizler bir önceki döneme göre daha gerçekçi olurken, söyleşinin teknik içeriği de bariz bir şekilde güçlendirildi.
Ekonomi Yazarı Uğur Gürses: Enflasyon görünümü konuşması teknik olarak uygundur. Sunumu ise kendisine ekonomi kanalı diyen televizyonlardaki sunucuların çok ilerisinde. 2. Enflasyon varsayımları günümüz koşullarında gerçekçidir.
Enflasyon tahmini gerçekçi, kredibilite artıyor
Koç Üniversitesi Ekonomi Profesörü Selva Demiralp: Güvenilirliği önemli ölçüde erozyona uğramış ve bağımsızlığı kalmamış bir merkez bankası lideri, kendisine verilen sınırlı alanda düzgün bir sunum yaptı. Artıları: Neyin daha sıkı olması gerektiği konusunda şeffaftı. Enflasyon iddiası gerçekçiydi. Bunlar güvenilirliği artırır. Eksileri: Yetersiz faiz artışlarının üzerini örtmek için kaçamak açıklamalar yapmak (örneğin, sıkı para politikası ortamında mevduat faizlerindeki düşüşü bir başarı hikayesi olarak sunmak veya faiz artışlarının yetersizliğini “” gibi muğlak bir tabirle örtbas etmek) bütüncül yaklaşım”) güvenilirliği azaltır.
TÜSİAD Başekonomisti: Gizem Öztok Altınsaç: Son olarak, TCMB’nin yılsonu enflasyon varsayımının gerçeğe yaklaştığını görüyoruz. Risklerin çok daha yüksek bir rakama işaret ettiğini de bilelim.
Dünya Gazetesi Muhabiri Bertan Kaya: Ekonomi yönetimi gerçek yolda ama o yolda yavaş ilerlemek zorunda. Gazetelere baktığımızda ekonominin yapısal sorunlarına yönelik farkındalığın yüksek olduğunu ve bu sorunlara yönelik politikalar konusunda net olduklarını görüyorum. Bu umut verici.
Öte yandan üzerlerinde siyasi ve toplumsal bir baskı var ve bu baskı onları temkinli davranmaya zorluyor. Bir anlamda siyasetin hızını ve şiddetini sınırlayan bir etki meselesidir. Bu koşullarda gerçeğe dönüş bile değerlidir. Beklenti yönetimi, enflasyonla mücadelede çok değerli bir başka politika aracıdır ve ekonomi yönetiminin yalnız bırakılmaması gerektiğine inanıyorum.