Ekonomi

Altın fiyatlarında yeni zirve beklentisi: Dolarda değer kaybı ve artan küresel endişeler etkili

Investing.com – CBA Global Economic & Market Research analisti Vivek Dhar tarafından hazırlanan son rapora göre, ons altın fiyatı bu yılın dördüncü çeyreğine kadar kademeli olarak 3.750 dolara kadar yükselebilir. Analist, jeopolitik risklerin artması, ABD dolarının zayıflaması ve yatırımcıların güvenli liman varlıklarına yönelmesi nedeniyle değerli metale olan talebin artacağını öngörüyor.

Rapor, özellikle İran’a yönelik olası bir askeri müdahale riskinin göz ardı edilemeyeceğini, bu durumun da piyasadaki belirsizliği artırarak altına olan yönelimi güçlendirdiğini vurguluyor. ABD ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin çıkmaza girmesi ve olası çatışma senaryoları, altının yatırımcılar açısından daha cazip bir varlık haline gelmesini sağlıyor.

Altın, dolar ve tahvillerden daha iyi performans gösteriyor

CBA analizine göre, güvenli liman talebi geçmiş dönemlere oranla altının performansını daha güçlü bir şekilde destekliyor. Analist Vivek Dhar, ABD’nin ithalat tarifelerini artırmasının ardından altının hem ABD doları hem de ABD Hazine tahvillerine göre daha iyi bir getirisi olduğunu belirtiyor. Bu, yatırımcıların riskten korunma amacıyla altını tercih etmelerini daha da teşvik ediyor.

Ayrıca CBA, ABD dolarında 2025’in ikinci yarısından itibaren zayıflama bekliyor. 2026’da da devam etmesi öngörülen bu düşüş trendi, altının değer kazanma potansiyelini artıracak faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor. Doların değer kaybetmesi, dolar cinsinden fiyatlanan emtiaların, başta altın olmak üzere, küresel yatırımcılar açısından daha avantajlı hale gelmesine neden oluyor.

Altında yükseliş eğilimi dördüncü güne taşındı

Bugün itibarıyla altın fiyatları ons başına 3.345 dolar seviyesine yaklaşarak iki haftalık zirvesine ulaştı. Bu yükseliş, üst üste dördüncü işlem gününde de devam ediyor. Gram altın fiyatı da TL bazında 4.176 TL’ye kadar yükselerek yukarı yönlü ivmesini koruyor. Piyasalarda artan belirsizlikler, yatırımcıların güvenli liman olan altına yönelmesine neden olurken, ABD’nin mali görünümüne ilişkin endişeler bu eğilimi daha da güçlendirdi.

ABD tarafından açıklanan federal bütçe taslağı, mevcut büyük bütçe açığını daha da genişletme sinyalleri verirken, Moody’s’in ülkenin kredi notunu yüksek borç seviyesi nedeniyle düşürmesi altına duyulan talebi güçlendirdi. ABD Merkez Bankasının (Fed) ekonomik görünüme ilişkin temkinli duruşunu sürdürmesi de risk iştahını azaltarak altına olan yönelimi destekliyor.

Jeopolitik gerginlikler altın talebini artırıyor

Altının cazibesini artıran bir diğer faktör de küresel jeopolitik gerginliklerin devam etmesi. Orta Doğu’daki istikrarsızlık, İran çevresinde artan tansiyon ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna çatışmasına dair diplomatik süreçlerden geri adım atması, uluslararası piyasada risk algısını tırmandırıyor.

Bu gelişmeler, yatırımcıların portföylerini korumak amacıyla daha güvenli varlıklara yönelmesine yol açıyor. Güvenli liman olarak bilinen altın, siyasi ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde yatırımcıların en çok tercih ettiği araçlardan biri olarak öne çıkıyor.

Çin’den rekor altın ithalatı

Altının küresel piyasadaki yükselişine destek sağlayan bir diğer unsur da Çin’den gelen talep oldu. Çin Gümrük İdaresi verilerine göre, ülkede altın ithalatı Nisan ayında 127,5 metrik tona çıkarak son 11 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu miktar, Mart ayına kıyasla %73 oranında artış gösterdi.

Söz konusu artış, Çin Merkez Bankasının ABD ile yaşanan ticaret gerginlikleri sırasında altın ithalatı için ek kotalar sağlamasıyla mümkün oldu. Artan fiziki talep, altın fiyatlarının desteklenmesinde etkili olurken, küresel ölçekte en büyük talep merkezlerinden biri olan Çin’in piyasadaki hareketliliği artırıcı rolü sürüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu